"Yo siempre me había imaginado el paraíso bajo la especie de una biblioteca."
"Ben cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlemişimdir."
Jorge Louis Borges

19 Mayıs 2012 Cumartesi

HİLALİN IŞIĞINDA-DABİEL DE SOUZA

"Hilalin Işığında" yazarın yaşamının bu kesitini veren bir anı-roman niteliği taşıyor. Cezaevinde kaleme alınan ve birçok bölümleri daha yazar hapisteyken gizlice "dışarı" kaçırılan bu yapıtta Türk hapishanelerindeki çeşitli tip ve olaylardan örülme renkli ve çarpıcı bir mozayik buluyoruz.

Bir yanda bir Yılmaz Güney, bir yanda mafya babaları, Türkler ve yabancılar, namuslu kadınlarla fahişeler... Yeni bir "Gece Yarısı Ekspresi" umanlar bu kitabı okuyunca düş kırıklığına uğrayacaklardır.

Çünkü De Souza'nın Türkiye'ye, Türk hapishanelerine ve oralardaki kişilere bakışı "dışardan" yöneltilen soğuk ve eleştirel bir bakış değil, realist olduğu oranda sıcak, hattâ sevecen bir algılayıştır. Bu tutum onun kitabını salt bir "hapishane kitabı" olmanın ötesinde insanî bir belge düzeyine ulaştırmaktadır.

*
Çok keyifli bir kitap Hilalin Işığında. Çeşitli Türk hapishanelerinde on yılı aşkın bir süre yatan De Souza’nın anıları hem birer öykü tadında hem de gerçekçi gözlemleri ile okuyucuyu yer yer şaşırtmaktadır.

Katiller, uyuşturucu satıcıları, hırsızlar, kaçaklar, mafya babaları, siyasi suçlular, kader kurbanları, eşcinseller, gençler, yaşlılar, zengin ve fakirler, cahiller, okumuşlar hepsi bir arada. Dışarda başka bilinen bu insanlara bir de içerden bakın bu kitap sayesinde.


Hapishane kitapları arasında özgün bir yere sahip olan bu kitabı sahaflarda bulmak zorunda kalmak çok anlamsız geliyor insana.


Kitapdaki en etkileyici bölümlerden biri olan Nahim’in öyküsü Dustin Hoffman’nın bile dikkatini çekmiş ve bu adamı oynamadan ölmek istemem demiş tanıtım yazılarına bakılırsa.


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

©2012 Kitap Önerisi


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
9