Italo
Calvino’nun sınırsız ansiklopedik merakını ve her türlü uzmanlığa ölçülü
mesafe koyuşunu ortaya koyduğu, sıra dışı metinlerini içeren Kum
Koleksiyonu, Kemal Atakay’ın çevirisiyle, ilk kez Türkçe’de. Kum
Koleksiyonu, Paris galerilerinin salonlarındaki gezileri anlatan on
yazının yanı sıra, “görülen şeyler”e ilişkin başka sayfaları bir araya
getiriyor; başka uygarlıklara yolculuklar sırasında not düşülen
düşüncelerden oluşmuş üç grup yazı kitabı tamamlıyor.
“...
Şu var ki, benim paylaşmadığım, tam da bu idealdir. Duvarlardaki söz, ister üst
kesimden olsun, ister alt kesimden, herhangi birisinin iradesinin dayattığı,
onu görmemezlik ya da algılamamazlık edemeyecek bütün öteki kişilerin gözüne gözüne
soktuğu bir sözdür. Şehir her zaman iletiler aktarımıdır, her zaman söylemdir,
ama bu söylemi insanın yorumlamak, düşüncelere ve sözlere çevirmek durumunda
olması başka şeydir, bu sözlerin kaçış yolu olmaksızın ona dayatılması başka
şey. İster otoriteyi yücelten yazıt, ister saygınlığı yıkıcı hakaret, hep
insanın kişisel olarak seçmediği bir anda üzerine çöküveren sözcükler söz
konusudur ve bu, saldırıdır, keyfiliktir, şiddettir.”
Rikyu’nun
Tapınağı
Osaka
yakınlarındaki bir tapınak, olağanüstü bir deniz manzarasına bakıyormuş. Rikyu,
manzarayı bütünüyle gizleyen iki çit diktirmiş, bunların yanına taştan küçük
bir havuz koydurmuş. Bir ziyaretçi ancak avucunun içine su almak için havuza
eğildiğinde, bakışı iki çit arasındaki eğik aralığa denk geliyor ve sonsuz
denizin görünümü önünde açılıyormuş.
Rikyu’nun
fikri büyük bir olasılıkla şuydu: Havuzun üzerine eğilip o sınırlı su yüzeyinde
kendi
küçültümüş imgesini gören kişi, kendi küçüklüğünü düşünüyordu; sonra elinden su
içmek için başını kaldırır kaldırmaz, engin denizin ışıltısıyla çarpılıyor ve
sonsuz evrenin bir parçası olduğu bilincini ediniyordu. Ama bunlar, fazla
açıklama getirmek istediğimizde, büyüsünü yitiren şeyler: Çitin nedenini soranlara,
Rikyu şair Sogi’nin dizelerini aktarmakla yetiniyormuş:
Umi
sukoschi
Niwa
ni uzimi no
Ko
no ma ka na.
Burada,
biraz su.
Aşağıda,
ağaçların arasında
deniz!