Yapraklar dökülüyor
Ömrümün duvarları
Artık çok
da sağlam değil
Yaprakların düşüşünü duyuyorum
Geceleyin ayak
seslerinin gürültüleri
ya da öpülüşleri gibi çocukların
bir perde gibi düşüyorlar
yaprakların arasında
hatırlamaya çalıştığımız gökyüzünün
kırıntıları
Perdenin diğer tarafında
Uçsuz bucaksız kırlar uzanıyor etrafımızda
Çiftlikler
Ekmek dilimleri gibi oturan tarlaların arasında
Hayvanlar
Kendi soluklarının evinde
Ağıla gerek duymaksızın
Ve kuşlar asla tünemeyen
Gördük biz bunu
Biz bunu ezbere
biliyoruz
Mevsimsiz
insanlar
Hiçbir şey üzerine kurmayacağım
Hiçbir şey üzerine
evimi
Demir çivilerle
acımasızca
Bu ölü yılın toprağına çivilenmiş
Çivi
öylesine yürekli öylesine soğuk
Utançtan ve öğüten ayaklar.
Hiçbir şey üzerine kurmayacağım evimi
Ve yapraklar düşerken
Ve çekiçle bittiğinde işim
Asılmış olacak evimin perdeleri
O yere yerleşeceğiz
Aradan biraz olsun gördüğümüz
tam boşluk o bellek.
Çeviren: Behlül Dündar