"Yo siempre me había imaginado el paraíso bajo la especie de una biblioteca."
"Ben cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlemişimdir."
Jorge Louis Borges

1 Haziran 2012 Cuma

ANADOLU ARKEOLOJİSİ-VELİ SEVİN

Türkiye çoğu kez büyük bir açık hava müzesi olarak tanımlanır. Bu doğru bir yakıştırmadır. Çünkü bu bereketli topraklarda insanoğlu yüz binlerce yıldır yaşar gider, kah büyük devletlere ve uygarlıklara parlak imzalar atarak, kah silik ve solgun bir iz bırakarak. Onları kimi zaman Kaniş'in dar sokaklarında, kimi zaman Ephesos'un mermer caddeleinde, kimi zaman Urartu'nun yalçın kayalıklarında, kimi zaman da Süleymaniye'nin kubbeleri altında bulabilirsiniz hala. Binlerce yıldır gelip geçmiş, parlayıp sönmüş olan bu uluslar rengarenk Anadolu mozağinin taşlarıdır. Bu mozayik ne doğuya, ne batıya tıpa tıp benzeyen ve ne de onlardan tümüyle farklı, olabildiğince özgün bir kültürel sentezin ürünüdür, sıcak ve insana yakın, Anadolu sentezi...Elinizdeki kitap mozayiğin en eski, en tozlu taşlarını, eski Anadolu uygarlıklarını tanıtmak, sevdirmek amacıyla kaleme alınmıştır. Tozlu taşlar ışıyıp parladıkça mozayik daha da güzelleşip uyumlu bir hale gelecek; Anadolu'da yaşamın keyfine varılacaktır.


Başlangıçtan Perslere kadar olan bölümde Prof. Dr. Veli Sevin, Anadolu'da oluşan kültür mozağinin arkeolojik zeminini incelemiş.

Arkeoloji Anadolu’da başlar.

Schliemann Çin Seddi’nde aradığı hazineleri bulamayınca bu kez efsanevi Truva kentini arama başlar ve farkında olmadan arkeoloji biliminin doğumuna öncülük eder. Ve bu olay ile birlikte Anadolu, arkeolojinin en büyük ‘maden’lerinden biri haline gelir. Bir ‘uygarlıklar resmi geçit alanı’ olan Anadolu arkeolojisi, bugün dünyanın en önemli ve zengin arkeolojisidir

Anadolu arkeolojisinin kuşkusuz en büyük farklarından ve üstünlüklerinden biri barındırdığı uygarlık çeşitleridir. Mağara ve eskitaş dönemi, maden çağları, sonra Hurriler ve Hititler, bölgesel uygarlıklar (Urartu, Lidya, Frig) ve tabii klasik arkeoloji (Yunan ve Roma).

Anadolu bir höyük’ler cennetidir. Hemen her yıl yeni bir höyük bir öncekinin önüne geçiyor buluntu çeşidi ve önemi açısından. Çatalhöyük dünyanın ilk kenti olarak bilinir. Son yıllarda Göbeklitepe (Urfa) tüm dünyanın ilgisi haline gelmiş durumda.

Höyük arkeolojisinden başka Hititloloji de Anadolu arkeolojisinin parçasıdır. Demiri uygarlığa tanıtan tarihin bu büyük uygarlığı tamamen Anadolu’dadır. Toynbee, Hitit’i bilmeden tarihi bilemeyiz, der. Hitit’in Yunan (dolayısıyla da Roma)üzerindeki  mimari ve dini etkileri artık daha bir önemsenir oldu son yıllarda.

Bir Önçağ ve Urartu uzmanı olan Prof.Dr. Veli Sevin Hoca’nın kitabı derli toplu ve rahat anlaşılır bir kitap. Kendisi aynı zamanda bir çok üniversitede çalışmış ve onlarca kazıyı yönetmiştir. Anadolu Arkeolojisi kitabını okuduktan sonra ülke haritasını artık çok farklı bir şekilde göreceksiniz.


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

©2012 Kitap Önerisi


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
9