Türkiye çoğu kez büyük bir açık hava müzesi olarak
tanımlanır. Bu doğru bir yakıştırmadır. Çünkü bu bereketli topraklarda insanoğlu
yüz binlerce yıldır yaşar gider, kah büyük devletlere ve uygarlıklara parlak
imzalar atarak, kah silik ve solgun bir iz bırakarak. Onları kimi zaman
Kaniş'in dar sokaklarında, kimi zaman Ephesos'un mermer caddeleinde, kimi zaman
Urartu'nun yalçın kayalıklarında, kimi zaman da Süleymaniye'nin kubbeleri
altında bulabilirsiniz hala. Binlerce yıldır gelip geçmiş, parlayıp sönmüş olan
bu uluslar rengarenk Anadolu mozağinin taşlarıdır. Bu mozayik ne doğuya, ne
batıya tıpa tıp benzeyen ve ne de onlardan tümüyle farklı, olabildiğince özgün
bir kültürel sentezin ürünüdür, sıcak ve insana yakın, Anadolu
sentezi...Elinizdeki kitap mozayiğin en eski, en tozlu taşlarını, eski Anadolu
uygarlıklarını tanıtmak, sevdirmek amacıyla kaleme alınmıştır. Tozlu taşlar
ışıyıp parladıkça mozayik daha da güzelleşip uyumlu bir hale gelecek;
Anadolu'da yaşamın keyfine varılacaktır.
Başlangıçtan Perslere kadar olan bölümde Prof. Dr. Veli
Sevin, Anadolu'da oluşan kültür mozağinin arkeolojik zeminini incelemiş.
Arkeoloji Anadolu’da başlar.
Schliemann Çin Seddi’nde aradığı hazineleri bulamayınca bu
kez efsanevi Truva kentini arama başlar ve farkında olmadan arkeoloji biliminin
doğumuna öncülük eder. Ve bu olay ile birlikte Anadolu, arkeolojinin en büyük
‘maden’lerinden biri haline gelir. Bir ‘uygarlıklar resmi geçit alanı’ olan
Anadolu arkeolojisi, bugün dünyanın en önemli ve zengin arkeolojisidir
Anadolu arkeolojisinin kuşkusuz en büyük farklarından ve
üstünlüklerinden biri barındırdığı uygarlık çeşitleridir. Mağara ve eskitaş
dönemi, maden çağları, sonra Hurriler ve Hititler, bölgesel uygarlıklar
(Urartu, Lidya, Frig) ve tabii klasik arkeoloji (Yunan ve Roma).
Anadolu bir höyük’ler cennetidir. Hemen her yıl yeni bir
höyük bir öncekinin önüne geçiyor buluntu çeşidi ve önemi açısından. Çatalhöyük
dünyanın ilk kenti olarak bilinir. Son yıllarda Göbeklitepe (Urfa) tüm dünyanın
ilgisi haline gelmiş durumda.
Höyük arkeolojisinden başka Hititloloji de Anadolu arkeolojisinin
parçasıdır. Demiri uygarlığa tanıtan tarihin bu büyük uygarlığı tamamen
Anadolu’dadır. Toynbee, Hitit’i bilmeden tarihi bilemeyiz, der. Hitit’in Yunan
(dolayısıyla da Roma)üzerindeki mimari
ve dini etkileri artık daha bir önemsenir oldu son yıllarda.
Bir Önçağ ve Urartu uzmanı olan Prof.Dr. Veli Sevin Hoca’nın
kitabı derli toplu ve rahat anlaşılır bir kitap. Kendisi aynı zamanda bir çok
üniversitede çalışmış ve onlarca kazıyı yönetmiştir. Anadolu Arkeolojisi
kitabını okuduktan sonra ülke haritasını artık çok farklı bir şekilde
göreceksiniz.