Reşid Halid ve koleksiyonu hakkında:
B.Reşid Halid gazeteci olmayı düşünmüş, fakat hayatın tesadüfleri
kendisini başka bir istikamete atmış.
Bunun üzerine sevdiği, hasretini duyduğu
meleğe girenlerden şöyle bir intikam düşünmüş: Yazı yazanların yazı numunelerini
toplayıp çoğunun çirkin olduğuna şüphesi olmayan yazılarını teşhir etmek.
Ne
yapalım, gazeteci olmanın cezasını bir de bu şekilde çekmiş olalım.( Ahmet Emin
Yalman 1.4.1938)
“Varlık bir kuruntu, bir hayal, mütemadiyen uçan ve kaçan
gölge kafileleri…”
( Halide Edip 6.5.1925)
“Reşid Halid Bey,
Yaşamak hatırlamaktır diyorlar. Ne yazık ki, insan
hatırlamak istediği şeyleri daima
unutuyor. Unutmak istediği şeyleri de aksine hatırlıyor.
Bu yüzden, insan kalbinin kabristandan farkı yok.
Hatıralarımızı açalım: Meydana çıkan
nedir?...Sadece mezar, sadece ölü… (A.Tahir
Güntan 4.11.1947)
“Muhterem Beyefendi,
Bu merakınızı delilik telakki edeceklerin çok olduğunu
düşündünüz mü?..”
(Ahmet Haşim 10.3.1931)
“Reşid Halid Beyefendiye
İşte size iki satırlık bir yazı ki, hayatım gibi masası
yok…”(Aka Gündüz 21.5.1931)
“Sayın Gönç’e
İlgisine teşekkür ederek.
Önce ekmekler bozuldu dedim.
Bakalım 10-20 yıl sonra ekmekler düzelecek mi?..Ekmekle
birlikte herşey..”
(Oktay Akbal .. ..1960)
“Reşid Halid,
Kapılandığımız kapının arı büyükse de, insafı küçüktür.
Keşke adına Bab-ı Ali diyeceklerine, insafsız kapı
deselerdi. O zaman sadece yazı top
lamaz, bu kapının üstüne dikilecek heykele hayatımca
biraz da modellik etmiş olurdum…”
(Çetin Altan 10.8.1960)
“Beklemem ey bahar bahçelerinden
Hülyama yar olan ateşin gülü.”(Nurullah Ataç
28.11.1932)
“Kıymetli Reşid Halid’e
İkimizin de menfaatlerine aykırı olduğu halde, benim kafam,
senin çenen aynı tarafa dönmüş. Mükemmel bir eser olan şu kıymetli
koleksiyonunun bana miras kalmasını çok isterdim.”
(Aziz Nesin 3.2.1947)
“Sayın Reşid Halid Gönç’e
Hayat göz açıp kapayacak kadar kısadır derler.
Hayır…İnsanlar dünyaya gözü kapalı gelirler, açmaya vakit kalmadan
ölürler…Ahh…Ne olurdu gözümüzü açabilse idik…”
(Altan Erbulak 10.8.1948)
“Reşid Halid Gönç’e
Kıymetli koleksiyonuna, kıymetsiz iki satır, bir de
kıymetsiz resim. Aynı cinsden bir de imza..”(Orhan Veli 10.3.1947)
“Yalan pek tatlı olmalı ki, bu günahı dilimizle işleriz..”(R.Halid
Karay 27.3.1940)