İzmir doğumlu büyük Yunan şair Yorgo Seferis, gençlik
yıllarından başlayarak düzenli günlükler tuttu.
Çoğunluğu özel nedenlerle yayımlanmayan bu günlüklerden bir kısmını "şiir sanatı ve okuma yazma notları niteliğinde olanları" Seferis, 1960'lı yılların sonuna doğru yayımlamaya karar verdi.
Ne var ki, Yunanistan'daki siyasi durum buna olanak vermiyordu. Yorgo Seferis, yayımlamaya karar verdiği metni yurtdışına gönderdi ve ne yazık ki kitap halini göremeden öldü.
Bir Şairin Günlüğü, hareketli kent yaşamından, bunaltıcı politik tartışmalardan kurtulmayı hayal eden şairin günlük notlarından, şiir üzerine düşüncelerinden, geçmişten; özellikle çocukluk yurdu İzmir, barış, özgürlük ve insan sevgisi taşan satırlardan oluşuyor.
Kitap, Seferis'in duygulu, özel dünyasına götürüyor okuru.
Çoğunluğu özel nedenlerle yayımlanmayan bu günlüklerden bir kısmını "şiir sanatı ve okuma yazma notları niteliğinde olanları" Seferis, 1960'lı yılların sonuna doğru yayımlamaya karar verdi.
Ne var ki, Yunanistan'daki siyasi durum buna olanak vermiyordu. Yorgo Seferis, yayımlamaya karar verdiği metni yurtdışına gönderdi ve ne yazık ki kitap halini göremeden öldü.
Bir Şairin Günlüğü, hareketli kent yaşamından, bunaltıcı politik tartışmalardan kurtulmayı hayal eden şairin günlük notlarından, şiir üzerine düşüncelerinden, geçmişten; özellikle çocukluk yurdu İzmir, barış, özgürlük ve insan sevgisi taşan satırlardan oluşuyor.
Kitap, Seferis'in duygulu, özel dünyasına götürüyor okuru.
'Nasıl ki
Kalkar, doğup büyüdüğün şehre
Gidersin bir gece
Ve bakarsın temelinden yıkılıp yeniden
kurulmuş o şehir
Ve yakalamaya çalışırsın geçen yılları
Onları yeniden bulmanın umudu içinde.'
Büyük Yunanlı şairi Yorgo Seferis'in 1945-1951 yılları arasında Yunanistan'da ve Türkiye'de tuttuğu notlardan oluşan Bir Şairin Günlüğü yayımlandığında, yalnız ülkesinde değil, bütün dünyada ilgi görmüştü.
Şairin çocukluğunu geçirdiği İzmir'e, Urla'ya yıllar sonra dönüşünde yaşadığı hüzünlü deneyim... İstanbul, Bursa, Konya, Denizli, Marmaris, Bodrum, Ayvalık ve başka Anadolu kentlerine yaptığı yolculuklarda edindiği izlenimler... Bu kentlerde yazdığı şiirler...
“Bugün anladım Homeros’un neden kör olduğunu; eğer görseydi
hiçbir şey yazamayacaktı”
Kavafis ve Ritsos ile birlikte ülkemizde en çok tanınan
Yunan şairidir Seferis. Gelgelelim, şiirleri en az okunandır aynı zamanda.
Bunda şiirlerinin kapalılığı, göndermelerle dolu olması ve dilinin zorluğu
başlıca nedenlerdir. Eğer İzmir doğumlu ve Nobel ödüllü olmasaydı bu
bilinirliliği daha da az olacaktı, bu kesin.
Bu kitap onun Avrupa’nın en çalkantılı yıllarında tuttuğu
günlüklerin kitabı. Bir şairin günlüğü en az onun şiirleri kadar ilginçtir ve
sürprizlerle doludur. Hem bir şairin günlük yaşamını hem de etrafında olan
biteni düz elden öğrenememizi sağlar. Seferis’in günlüğü de işte bunlardan
biri.
Seferis duruşu ile, şiirleri ile nedense biraz soğuk gelir
insana. Diğer Yunan şairlerine pek benzemez. Belki de bu diplomat olmasından
kaynaklanan bir durumdur. Bu günlüğü okurken insan soğuk bir avuca dokunuyormuş
gibi hissediyor. Ama yavaş yavaş o soğukluk kayboluyor tabiî ki. Bir yerde
–Muğla’dan Marmaris’e giderken – “İnsanı ağlatacak kadar güzel bir yol” diyor.
Sevmeye başlıyorsunuz bu huzursuz yüreği.
Günlük’te ülkemize ait izlenimleri, buralarda yazdığı
şiirler, savaş yıllarında dünya ve Yunanistan, başka şairler ve onlarla
arkadaşlıkları karşımıza en çok çıkan konular. Basit bir otel konaklaması
olsun, yaşama dair ciddi bir konu olsun, anlatımı hep sakin, soğukkanlı ve
şiirsel.
Bu kitabı değerli bir şairimiz olan Alova’nın çevirmiş
olması da ayrı bir mutluluk nedeni.