“Bütün arzuların temelinde yatan arzu ölüm arzusudur”.
Brezilya’lı yazar Verissimo tüm insanların tartışmasız en ortak noktalarından birini, “yemek yeme” arzusunu metafor olarak kullanıyor bu romanında.
Brezilya’lı yazar Verissimo tüm insanların tartışmasız en ortak noktalarından birini, “yemek yeme” arzusunu metafor olarak kullanıyor bu romanında.
Diğer arzuların –güç, seks, itibar..vb.- bir gün şöyle ya da böyle geçtiğini ama “açlık”ın ise hiç bitmediğine dikkat çekiyor.
İyi ama burada farklı bir durum var: Açlık ile “(İyi) Yemek
yemek” hiç de benzer kavramlar değil. Biri zorunluluk, diğeri ise bir çeşit
lüks.
İşte zorunluluk ile lüks arasındaki ince çizginin geçilip
geçilmemesi üzerine kuruludur biraz da yaşam.
Arzu güçlendikçe tatmin de bir o kadar zorlaşıyor. Ta ki ölüme razı olana kadar.
Arzu güçlendikçe tatmin de bir o kadar zorlaşıyor. Ta ki ölüme razı olana kadar.
Bu romanın belki de en
çok söylemek istediği şeydir bu. Yoksa her ölümden önce sıranın kimde olduğunu
kulübün üyeleri gayet iyi biliyorlar.
Bir polisiye olarak görülse de aslında felsefi bir roman Clube
dos Anjos-Melekler Kulübü
Bol bol Petronius’a ve Shakespeare’e göndermelerle dolu, keskin bir kara mizahı olan değişik, düşündürücü bir roman.
Bol bol Petronius’a ve Shakespeare’e göndermelerle dolu, keskin bir kara mizahı olan değişik, düşündürücü bir roman.