"Yo siempre me había imaginado el paraíso bajo la especie de una biblioteca."
"Ben cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlemişimdir."
Jorge Louis Borges

8 Haziran 2012 Cuma

KANTON’DA İSYAN-ANDRÉ MALRAUX

''Öbür dünyaya'' inancını yitirmiş insanın, ölümün katı gerçekliğini kavrayıca tepkisi ne olabilir? Toplumun ve kurallarının saçmalığına inanması, ya da ölüme kafa tutabilmek için, ''dünyadan onun da gelip geçtiğini gösteren herhangi bir izi, yerkabuğunu üzerinde bırakmak ''istemesi...
MALRAUX'un trajik çıkmazının bu noktada olduğunu söyleyemez miyiz? Saçmalık duygusunu varoluşçulardan yıllarca önce işleyen odur. KANTON'DA İSYAN, kafa tutuşun romanıdır.
Kitabın çevirmeni ATTİLLA İLHAN, böyle söylüyor. 1901-1976 yılları arasında yaşayan, 20. yüzyıl Fransız edebiyatına ve kültürüne damgasını vurmuş bir büyük sanat, kültür ve siyasa adamıdır, Andre MALRAUX.
Uzakdoğu ülkelerine ve felsefesine duyduğu büyük ilgi onu genç yaşında Kamboçya, Vietnam ve Çin'e götürdü. Çin'de devrimci eylemlere katıldı. Daha sonra, dünyada çok önemli siyasal olayların yaşandığı günlerde Avrupa'da Nazilere, faşistlere ve falanjistlere yalnız düşünce düzeyinde değil, eylemleriyle de karşı çıktı.
Her aşamasına katıldığı İkinci Dünya Savaşından sonra, kendisine büyük ün kazandıran roman yazma eylemini bırakıp, yeniden batı kültürüne yöneldi. Kültür ve sanat tarihi araştırma ve yazımını yeğledi. De GAULLE hükümetlerinde on yıl süreyle KÜLTÜR BAKANLIĞI yaptı.
Yetkin, ünlü bir sanat adamını çok önemli kitabıdır KANTON' DA İSYAN...

*

“Halk ne yapıp yapıp kendini öldürtmenin yolunu buluyor. Eh bu da bir şey…”

Baştan şu: 220 sayfa olmasına rağmen takibi hiç de kolay olmayan bir roman Kanton’da İsyan. Ayrıca karmakarışık bir olay örgüsüne sahip. Dahası, tarihsel kişilikler, olaylar ve coğrafya hakkında az buçuk bir şeyler de bilmeniz gerekiyor.
Malraux, yazım tarzları aynı olmasa da, Hemingway’i akla getiren bir yazardır. Ama özde Camus’nün öncüsüdür. İki Dünya Savaşı görmüş, birçok ülkede siyasi ve askeri olaylara tanıklık etmiş, müdahil olmuş, emperyalizm-sömürge konularına kafa yormuş ve tüm bunların ortasında insanın trajik kaderini aramış bir yazardır.
Kanton’da İsyan tipik bir tarihsel roman değil. Ama Malraux öte yandan, hem tarihe sadık hem de onu yapan insanların ruhunu doğru anlıyor. Umut, İnsanlık Durumu bunun diğer sağlam örnekleri.
Kanton’da İsyan bir anti-emperyalizm savaşçılarının romanı gibi bilinsede, çevirmeni Attila İlhan’ın tespitiyle, temelinde; insan, dünya, yaşam anlamsızlığını gösteren, varoluş problemini Camus ve Sartre’dan çok önce konu edinen bir kitaptır. Ve bir devrimciyi devrimci, mücadeleci kılan da işte bu düşüncedir. Zaten bunu da bize şu cümlede gösteriyor Malraux:
“Aslında dünyanın boşluğu saplantısı, dünyanın hiçliği düşüncesi olmadı mı ortada ne güç kalır, ne de gerçek bir hayat.”  
Bunla birlikte benim başka bir görüşüm daha var: Kendi bağımsızlığını koruyamayan ülkeler ve bu ülkelerin insanları, kendi ruhlarındaki boşluğu doldurmak, varoluş acılarını dindirmek için bambaşka ülkelerden gelenlerin yaptıklarını kabul etmek zorunda kalıyor. Kimi onları kahraman olarak adlandırır. Oysa onlar bir arayışın insanlarıdır. Kurtarmaya çalıştıkalrı ülke de, insanları da pek de umurlarında değildir. Zaten Malraux′nun bu öyküdeki Rus, Alman, Fransız vb. mücadeleci tipleri bu tür insanlardır. Bir de bu gözden okumak gerekir romanı.
Andre Malraux ülkemizde artık Attila İlhan’la nerdeyse özdeşmiş durumda. Bu kitabın ilk baskıları “Fatihler” adıyla çıktı ama daha sonra “Kanton’da İsyan” olarak değişti.-Her ikisini de sahaflarda aramak zorudasınız, maalesef yeni baskısı yoktur.- Attila İlhan’ın kitaba ve çeviriye dair notları önemli bir ek.Ayrıca eğer Varlık yayınlarında çıkanı bulursanız, kitabın sonunda Malraux′nun uzun bir sonsözünü de okuma şansınız var.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

©2012 Kitap Önerisi


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
9