"Yo siempre me había imaginado el paraíso bajo la especie de una biblioteca."
"Ben cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlemişimdir."
Jorge Louis Borges

3 Haziran 2012 Pazar

MRS.CALİBAN-RACHEL INGALİS

Bilim adamlarınca yakalanıp deney adı altında binbir çeşit işkenceye maruz kalan ve buna dayanamayarak laboratuardan kaçmış, insanlar gibi konuşabilen iki metre boyunda, yeşil renkli bir canavarımız, “yakınında olan her şey ölen ve bu yüzden bahçedeki otların hala neden ters dönüp yerin dibine girmediğine” hayret eden, çocuğunu kaybetmiş, kocası ile artık öylesine evli duran hüzünlü bir kadınımız var bu romanda.


Fantastik ile gerçekçi öğeleri mükemmel bir denge ile buluşturup güzel bir öykü anlatıyor bize yazar. Üstelik “komik”unsuru da oldukça güçlü. Özellikle kadın ile canavar arasında geçen o konuşmalar çok eğlenceli.


Yalnızlığın bizi canavarlarla bile beraber olmaya götüren (Soğuk Deri adlı romanda da aynı şeyi görmüştük) o dayanılmazlığı burada da görülüyor. Ama bir şeyi daha gösteriyor bize bu öykü: Aşk kimin arasında geçerse geçsin o ihtimal her zaman var: Mutlu son yoktur.


İster gerçekçi olsun ister fantastik, sonuçta insanlar, canavarlar, eşyalar geliyor gidiyor, doğup ölüyorlar. Onlardan geriye kalan ise sadece yalnızlıkları, umutları, küçük mutlulukları, ihanetleri, hüzünleri ve yine tek başına kalmışlıkları. Bu kitabın içinde bunların hepsi var.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

©2012 Kitap Önerisi


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
9