"Yo siempre me había imaginado el paraíso bajo la especie de una biblioteca."
"Ben cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlemişimdir."
Jorge Louis Borges

5 Haziran 2012 Salı

SİLAHLARA VEDA-ERNEST HEMİNGWAY

Hemingway’ den bir şaheser, Yazarına Nobel Edebiyat Ödülü kazandırmış olan “Silahlara Veda”, eşine az rastlanır bir roman... Kitapta yalnızca savaş değil, aynı zamanda insanların korkuları, acıları ve duyguları büyük bir ustalıkla anlatılmıştır. “Nasıl yararlandınız böyle?” diye sordu. “Bakayım filmlere. Evet. Tamam. Bakıyorum demir gibisiniz. Kim bu güzel kız? Sevgiliniz mi? Şu savaşın canı cehenneme. Nasıl, acıyor mu? Cesur bir delikanlısın sen! Yeniden ayağa kaldıracağım seni. Acıyor mu? Hem de nasıl desene! Canını acıtmayı seviyor şu doktorlar! Şu ana kadar neler yapıldı size? Ameliyattan sonra ayıldığımda hala hayatta olduğumu fark ettim. İlaçla uyuşturuyorlar, uyandığınızda kendinizi sarhoş gibi hissediyorsunuz. Yalnız, safradan başka hiçbir şey çıkmıyor, sonra da kendinizi hiç de rahatlamış hissetmiyorsunuz. Yatağın ayak ucunda kum torbaları var. Torbalar alçı kalıbından dışarı uzanan demir çubuklara bağlıydı. Miss Gage başımda bekliyordu. "Şimdi Nasılsınız?" dedi. "Daha iyiyim," dedim.

*

“İnsanlar savaşın ne kadar kötü olduğunu anlayınca, durdurmak için ellerinde bir şey gelmiyor, çünkü çıldırıyorlar.”

Tuhaf bir yazardır Hemingway. Kısa cümleleri, uzun uzun psikolojik incelemeleri yapılmayan karakterleri, zamanda sıçramalar, bilinçakımı gibi zamanın gözde tekniklerinin kullanılmaması, karışık bir anlatımdan çok diyaloglara –bizde bu bakımdan en çok Orhan Kemal böyledir- dayalı yapıları ile dikkati çeker kitapları.
Silahlara Veda en ünlü ve iyi kitaplarından biridir. Yine her büyük roman gibi otobiyografik gerçekler kitabın her yerini sarıyor. Bunu edebi bir kaliteye yükselten ise yetenek ve üslup. Romanlarında tarihsel gerçkler arayan, romanlarının bir dönemi, olayları falan tarihsel gerçeklik içinde anlattığını sanan fena yanılır. Mesela Çanlar Kimin İçin Çalıyor′da aslında İspanya İç Savaşı dekor olmasına rağmen, anlatıklarında bol bol maddi hata vardır. Aslında bu bakımda Hemingway hiç güvenilmez biridir. Hatta sahtekar bile denilebilir.
Hemingway’in romanları o kadar içki, kadın, aşk, bol bol dostlarla sohbetler ile dopdolu olsa bile çok karamsar, hüzünlü, boğucu kitaplardır. Kafka ile aynı sınıfa bile girer bu bakımdan. Silahlara Veda bunun en güzel örneklerinden biridir.
Sonuçta iki dünya savaşına, Türk Kurtuluş Savaşına, İspanya İç Savaşına bizzat şahit olmuş, katılmış hatta görev almış biridir. Kısa, süssüz, eğretilemesiz biçimini büyük ölçüde gazetecilikten gelmesine borçludur.
Hemingway’in hemen her büyük romanında –özellikle Çanlar Kimin İçin Çalıyor ve Silahlara Veda- kadınlarla ilişkileri çok tuhaf, gülünç hatta gerçeküstüdür. Hemen aşık olur Hemingway’in erkekleri. Savaşın ortasında bile iki aklıbaşında insanı aşk oyuncağı ile maymuna çevirir. Erkekle kadının konuşmalarını okurken gülmek tutar. Ama birden dehşetle bunların insan hayatında tam tamına böyle olduğunu görürsünüz. Sadece o ana kadar fark etmemişsinizdir o kadar.
Büyük bir romandır Silahlara Veda. Neden büyüktür, bilmiyorum. Gerek de yok zaten.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

©2012 Kitap Önerisi


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
9