"Yo siempre me había imaginado el paraíso bajo la especie de una biblioteca."
"Ben cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlemişimdir."
Jorge Louis Borges

17 Haziran 2012 Pazar

SÜRGÜN-REFİK HALİD KARAY

"Güzel tasvir etmek Refik Halid'in müktesep hakkıdır. Onu lisandaki kuvvet bakımından ancak Flaubert ile mukayese edebilirim. Hatta Flaubert'in ölçerek biçerek yazdığı cümleler onun âleminden daha merasimsiz çıkabiliyor. Sürgün Türk dilinin Madam Bovary'sidir."
-Refi Cevat Ulunay-

"Bilhassa Hilmi Efendi tipi Duhamel'in ölmez Salavin'i gibi edebiyat tarihinde unutulmaz bir hatıra olarak kalacaktır. İşte büyük sanat ve yaratıcılığın mucizesi... Türk dilinin bu eşsiz sanatkârına muhakkak ki en güzel üslubu borçluyuz."
-Halid Fahri Ozansoy-

"Sürgün üslup itibarıyla bir harikadır. Tahkiye, ruh ve karakter tahlilleri kudretli, insan ve memleket tasvirleri çok yüksektir. Eser baştan aşağı o devrin yıkılışını, dejenere tiplerini bütün açıklığıyla, yalnız karakter tahlilleri yapmak suretiyle bize göstermektedir."
-Suat Derviş-  


*
“Gurbette kendisini himaye edilmiş görmek, bir şefkat sığınağında bulmak ihtiyacı o kadar kuvvetlidir ki sürgünlerin pek çabuk, kolayca birbirlerine bağlanmaları, aşık olmaları hep bu ihtiyaçtan ileri gelir. ...İnsan, hapishane ve menfada; yüreğinin bütün muhabbet ve himaye kudretini bir mahluk üzerine yerleştiremediği müddetçe avunmak, çileye katlanmak imkanını bulamaz; mahpuslardaki kedi, kopek, kuş sevgisi, acizi ve ufağı korumak duygusu bundandır.”

Türkçenin büyük ustası Refik Halid Karay’ın romanı Sürgün, bir anlamda kendi yaşamöyküsünün romanıdır. Çünkü yılllarca kendisidir sürgünde kalan. En güzel öyküleri, romanları bu sürgünün, döndükten sonra bile düşlerinden çıkmayan o günlerin anısıyla yazılmış olanlardır.

Romanın kahramanı  Hilmi Efendi‘nin Beyrut’a ayak basmasıyla başlıyor kitap. Bir avuç eşyasını alıp başka, bilmediği yerlere gitmek zorunda olan insanları nasıl bir yaşam bekler? Anlatım o kadar canlı ve gerçekçidir ki bu adamın nasıl bir suç işleyip de buralara düştüğü değil, düştüğü yerdeki yaşama tutunma çabaları bizi daha çok ilgilendirir.

Dağılan bir cihan imparatorluğunun kaybedilmiş topraklarında sürüklenen bir avuç insan arasındadır Hilmi Efendi. Geride bıraktığı yaşamı ve içinde bulunduğu durumu aynı anda düşünmek zorundadır.

Romanın ilerleyen bölümlerinde derinden derine psikolojik çözümlemleri keskin bir gözlemden sonra ve bizzat kendisi de tecrübe ettiği için başarılı bir şekilde yansıtabilmiş Refik Halid. Yakın tarihimizi araştıranlar için de hazine değerinde imalar barındırıyor Sürgün.  

Hapishane romanları, sürgün öyküleri bizzat oralarda bulunmuş yazarların elinde gerçek bir ruh kazanır. Hele bir de bu eserler Refik Halid gibi Türkçenin doruklarında oturan bir yazarın elinden çıkmışsa.,


Not: Yakın zamana kadar Refik Halid’in kitapları “günümüz türkçesine uyarlanmıştır” ibaresiyle yayınlanmıştı. Bu Refik Halid’e yapılmış büyük bir hakarettir. Onu sürgüne göndermekten daha büyük bir ceza. Neyse ki yeni baskılar artık özgün hali ile yapılıyor. Alırken lütfen buna dikkat edin.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

©2012 Kitap Önerisi


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
9