"Yo siempre me había imaginado el paraíso bajo la especie de una biblioteca."
"Ben cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşlemişimdir."
Jorge Louis Borges

8 Temmuz 2012 Pazar

SCHLOSS GRİPSHOLM-KURT TUCHOLSKY

Kurt Tucholsky geçen yüzyılın önemli Alman yazarlarından biri ve maalesef hiçbir kitabı Türkçede yok. (Sadece mektuplarından küçük bir seçme yayınlandı)

Faşizm yıllarını, yaklaşan büyük felaketi görebilen yazarlardandı. Zaten 1930’lu yılların hemen başlarında sürgüne gitmek zorunda bırakılmış ve kitapları yapıtları meydanlarda yakılan kitaplardan olmuştur.

Bu romanı sürgüne gittiği İsveç’te yazıyor. Romanın başında güzel bir aşk öyküsü okuyacağımız hissine kapılıyoruz önce.

Zaten hemen başlangıç sayfalarında editörüyle yazışmalarda editör, yeteri kadar politik kitaplar bastıklarını söylüyor ve neden biraz da ‘aşk’tan bahseden bir şeyler yazmadığını soruyor. 

Anlatıcımızın yanıtı ilginç ve düşündürücü: “Aşk öyküsü mü? Nasıl olabilir ki? Bu iklimde aşk mümkün mü? Siz aşık mısınız? Aşık kimse var mı bugünlerde?”

Ve daha sonra yazarın dediği gibi ‘bütün iyi öykülerin başladığı yerde, yani bir istasyonda’ öykü başlıyor. 

Anlatıcı ve sevgilisi Hamsun romanlarını hatırlatan sahnelerle dolu, pastoral güzellikler içindeki kır gezisine çıkıyorlar. Tuhaf, komik birkaç maceradan sonra bir çocuğun ağlayışlarını duyduklarında öykü birden o peri masalı havasından çıkıyor ve boğucu, ezen okulun ve onun adeta bir demir yumruğu andıran öğretmeninin anaforuna giriyor. Bunun neye gönderme olduğu çok açık.

Tucholsky’nin tek romanı olan Gripsholm Şato’su şiirsel dili, modern tekniği ve yüzyılın gerçekliğini keskin bir gözlemle göstermesi bakımdan çok öneml

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

©2012 Kitap Önerisi


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 
9