Edebi
çalışmalarını rahat bir ortamda sürdürebilmek amacıyla İstanbul'u terk edip
Balıkesir'e yerleşmiş olan bayan bir yazar.
Bayan
yazarın şizofreni belirtileri gösteren apartman komşusu.
Farklı
karakterlerdeki bu iki komşu arasında duygusal yakınlık baş gösterdiğinde Suat
Katran adında mazisi meçhul bir üçüncü şahıs ikisinin arasına girer.
Suat
Katran bayan yazarın yarattığı bir hikaye kahramanıyla aynı adı taşımaktadır.
*
“Nisan
ayının ilk günlerinden birinde Suat Katran genç kadını tekrar yemeğe davet
etti. Bu kez bir köfte salonuna gideceklerdi. Mademki Balıkesir’in ızgara
köftesi meşhurdur, demişti Suat Katran, şu halde biz de onun tadına bakmamazlık
etmeyelim. Pahalı zevklere malik bulunmayan Sibel gösterişsiz bir köfte salonuna
gitme teklifini düşünmeksizin kabul etmişti. Izgara köftenin üstüne höşmerim
tatlısı yiyeceklerdi. Balıkesir’in kaymaklı ekmek kadayıfı da meşhurdu. Bir
başka buluşmada ise onun tadına bakmakta karar kılmışlardı.” (Erlik, s. 73)
“Balıkesir’in
rahatlığı var dayıcığım. Refahı var. Dinginliği var. Zengin mutfağı var. Az
sayıdaki tarihi yapılarının sıcaklığı var. … Üç yüz bin nüfuslu bu şehirde kaç
kitap kurdu vardır dersiniz? Uçsuz bucaksız bir arayiye sahip üniversitesi var
ama bir kent tiyatrosu yok. Bir şehre lazım olan burjuva sanatı yok. İnsanların
şehir hayatının gerektirdiği sanatsal etkinliklere yönelik talebi yok. Müzesi
var ama müzenin ziyaretçisi yok. Balıkesir böyle bir şehir.” (Erlik, s.194)
Biyografisi:
Metin
Savaş; 1965 yılında Balıkesir’de, kalabalık ve nispeten varlıklı, klasik bir
taşra ailesinin içinde doğdu. Beş yaşındayken İstanbul’a yerleşti. İlköğretim
eğitimini Fatih ve Yavuzselim ilkokulları, Çavuşoğlu Özel Koleji ve Gelenbevi
Ortaokulu gibi farklı okullarda aldı. Lise eğitimini Vefa Lisesindeyken yarıda
bırakarak çalışma hayatına atılmak zorunda kaldı. Babasının iş dünyasında
karşılaştığı güçlükler nedeniyle doğduğu yer olan Balıkesir’e ailesiyle
birlikte döndü. O dönemden beri hayatını esnaflık yaparak kazanmaktadır.
Yirmili yaşlarında iddiasız hikâyelerden oluşan ilk yazılarını yazmaya başladı.
1995 yılında Türk Edebiyatı Vakfı’nın düzenlediği Ömer Seyfettin Hikâye
Yarışması’nda Ninemin Türküleri adlı kısa öyküsüyle mansiyon ödülüne lâyık
görüldü. 1998 yılında Orkun Dergisi’nin tertiplediği makale yarışmasında
ikincilik aldı. Bu dönemden sonra ilk roman denemeleri yaparak 1999 yılında
İstanbul Tuzla Belediyesi’nin açmış olduğu roman yarışmasında Efendi Dayının
Kozalakları adlı romanıyla birinciliği Ahmet Kekeç’le paylaştı. Söz konusu
roman 2000 yılında kitaplaştı. İkinci romanı olan Politika’nın Yeşil Çeşmesi
2003 yılında yayınlandı. Zemheri Kuyusu yazarın üçüncü romanıdır. Hiç
evlenmemiş olan yazar halen memleketi Balıkesir’de annesiyle birlikte
yaşamaktadır.