Ünlü Alman yazar Gert Hofmann’ın son romanı; büyük Alman filozof ve aynı zamanda matematik, fizik ve astronomi profesörü Lichtenberg’e ve onun her daim yanında taşıdığı ünlü defterine yazdığı yaşama, insanlara, Tanrıya, sanata, kadere, ölüme, aşka dair yazdığı aforizmalardan yola çıkarak, bu büyük düşünürün yaşamına kurgusal bir pencereden bakıyor.
Lichtenberg, sırtındaki kamburu yüzünden çok kısa boylu kalmış ve gittiği heryere kamburu ondan önce ulaşmıştır. Her ne kadar aslında o bir bilim adamı olsa da biraz da kaderin ona taşıttığı bu fazladan yük onun sayılar ve maddelerden başka şeylere de yönelmesine yol açmıştır. Toplum içinde yöneltilen bakışlar ve fısıltıların pekala farkında olan Lichtenberg; tüm bunlara yanında taşıdığı ünlü ‘Defterler’i ile yanıt vermiştir.
Hofmann, tarihsel bazı gerçeklerden ve bu ölümsüz aforizmaları nasıl yazmış olabileceğini kafasında canlandırarak yola çıkıyor ve olağanüstü güzel detaylarla bundan harika bir roman çıkarıyor . Bütün bu bahtsızlığına rağmen Lichtenberg’in nasıl inatla çirkinliğine ve kamburuna karşı çıkması ve onüç yaşında hizmetine aldığı kızı kendine aşık etme öyküsünü çok güzel örüyor yazar. Bir çok yerde gizli kahramanımız, Lichtenberg’in birebir ‘Defterler’ inden gelen o etkileyici aforizmalar.
Gizli ve tertemiz bir aşkın başlamasından o meşum olaya kadar olan düşsel bölüm ise hem çok eğlenceli hem de çok hüzünlü.
Romanın sonu ise Lichtenberg’in yukardaki sözünün haklılığını ispatlar gibi.
“ Uzun bir mutluluk daha sırf süresinden dolayı kaybeder “
Not: Roman İngilizceye aynı zamanda Gert Hofmann’ın oğlu olan ünlü çevirmen Michael Hofmann çevirdi.Kitabın orjinal adı ise Die Klein Stechardin′ dir.
(Behlül Dündar)