“Uygar ülke kimsenin politika ile zaman harcama gereksinimi
hissetmediği yerdir.”
Kitabın kendisinden önce, Türkiye’deki çok ilginç macerasına
değinmek gerekiyor.
Bildiğimiz, Javier Cercas’ın dilimizde hiç kitabının çevrilmediği
idiydi. Meğer bu kitabı (ki en ünlü yapıtıdır;Vargas LLosa’dan Steiner’a kadar
herkes o yılın en iyi romanı seçmişti) Gökhan Aksay tarafından çevrilmiş ama
yayınevi ile yaşanan sorundan dolayı kitap çıkmamış. Bunun üzerine bu güzel
kitaba ve emeğine kıyamayan Gökhan Aksay tutmuş kitabı kendi imkanları
ile çok az sayıda bastırmış ve eşe dosta dağıtmış.Emeğini de annesine
adamış, kitabın kapağına resmini koymuş.Tam bir Cercas, Bolanovari bir
öykü.Cercas′ın bundan haberi var mı bilmiyorum, ama etkilenip hoşuna gideceğine
eminim.
Salamina Askerleri, baş dönderen bir kurguya sahip. İspanya
İç Savaş yıllarında geçen bir öyküyü anlatıyor yazar. Her iyi yazar gibi tek
cümlelik bir konuyu alıp bambaşka bir evrene götürüyor bizi. Anlatıcı hem kendi
yaşamını ve yazış sürecini (Cercas üstkurmacaya devamlı başvuran bir yazardır)
hem de ana öyküyü paralel götürüyor. Küçük bir sorunun yanıtını ararken çok
daha büyük bir yanıtın içinde kayboluyor. Artık ne sorunun ne de yanıtının
birbirinden ayırt edilemediği bir kayboluş.
Türkçe’de hiç kitabı çıkmamış Javier Cercas’ın bu kitabını,
hem de böyle bir çeviri ve basılış öyküsü ile bulmak çok sevindirici. Gökhan
Aksay’ın çabası gerçek bir takdiri fazlasıyla hakkediyor.