Borges, Morel'in Buluşu için yazdığı önsözde diyor ki:
"Entrikanın ayrıntılarını yazarıyla tartıştım, onu yeniden okudum; onu
kusursuz olarak nitelemenin bir yanlışlık ya da abartma olacağını
sanmıyorum."
Ben de sanmıyorum. Pek iyi de, nasıl bir roman ki bu 1940'da
yayınlandığından beri ıcık cıcık incelense de hâlâ tasvir edilemiyor,
tanımlanamıyor?
Neden Arjantin ve dünya edebiyatının en önemli kitapları
arasında yer alıyor? Bu soruya cevabım yok, ama benim için niye önemli olduğunu
biliyorum: Bir kere, hayal var. Macera var.
Gerçekliğin sınırlarında gezintiye
çıkmak var. Daha sonra boş olmadığı anlaşılacak bir ada ve o adaya sığınan bir
kaçak var (ne çok kullanılmıştır değil mi bu "boş ada" konusu
romanlarda!). Sonra gizemli bir kadın belirecek, adadaki kaçağın dünyası
değişecek.
Uzaktan âşık olacak: Umutsuzca kadını cezbetmeye çalışacak,
kaybedecek onu, arayacak... Öyle bir an gelecek ki, arzunun bu karanlık
nesnesinin var olup olmadığından bile emin olamayacak.